İnsan anlaşılmak istiyor en basitçe.
Sadece anlaşılmak.. İfade ettiğinin duyulması. Yüreğinin telleri arasındaki satırların okunması..
Sustuğun zaman, huzurla susabilmek. En basiti ''içimden gelmiyor '' dediğin zaman ''içinden gelmiyormuş '' denilsin işte.
Misafirliğe gidersin bazen, et pişirmişler diyelim, diyelim ki aç değilsin, velev ki açsın et yemiyorsun, koyun eti pişirmişler mesela, onu yersen hasta olacaksın, bünyen reddedecek, lokmalar ağzında büyüyecek, hadi yutabildin diyelim gidip çıkaracaksın, yüzün gözün dağılacak gözlerin yaşaracak; ama sana o eti güzelce, iyilikle, iyi niyetlerlerle ikram eden insan için dünyanın en güzel yemeği belki o koyun eti.. ''nasıl sevilmez, nasıl hasta eder, kokusu bile nasıl mide bulandırır, bünyen nasıl kabul etmez '' anlamıyor.. Çünkü o bildiğini, sevdiğini öneriyor.
Diyelim ki çok yakın bir arkadaşın güzel bir şişe şarap aldı geldi, nezaketten bir kadeh içersin. İkinciyi de içmen beklenirse '' şarap bana dokunuyor '' dersin. Çünkü şarap sana dokunuyor belki. Belki sen daha ziyade ''rakı '' insanısın. O sevdiği için anlamayacak.
Bazen çok basitçe anlaşılmak istiyorum. Et yiyemiyorum, koyun eti yersem hasta olurum. Şarabı herkes sever belki, ama ben içemiyorum. Ne kültüründen anlarım, ne tadını severim, ayrıca mideme dokunuyor.
Hepimizin yolları, bünyeleri, problemleri çözüm metotları farklı.
Diyelim ki ben dağ gibi bir bulaşığı elde yıkarsam temizliğine güveneceğim, sen bulaşık makinasına yerleştireceksin, öbürü tutup tabakları çanakları çöpe atıp gidecek.
Birimiz ayrılık sonrası kendimizi spora vereceğiz, birimiz yemeğe, birimiz ''çivi çiviyi söker '' diye başka erkek/kadınlara yöneleceğiz, birimiz oturup ''ne öğrendim, nerede yanlış yaptım, ne yürümedi '' diye düşünecek. Birimiz ''tohumuna para mı saydım '' diyecek yürürüp gidecek.
Her birimizin yöntemi farklı. Her birimizin içine başka türlüsü sinecek, her birimizin sağlığı selameti için başka bir yöntem iş görecek.
Her deneyimi tek başımıza yaşayamayız, birbirimizden bir şey öğreneceğiz, birbirimize hatırlatacağız.
Deneyimlerimizi paylaşacağız.
Ama yine de, birimizin saçına çok iyi gelen krem, öbürümüzde kepek yapacak.
Bu kadar kolay ve bu kadar çetrefilli.
İkisi bir arada.
Anlamayı, dinlemeyi, saygı duymayı, görmeyi, onurlandırmayı öğreniyorum.
Anladıkça da anlaşılacağım elbette :)
Benim hala umudum var..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder