25 Mart 2011 Cuma

OL'an Biten

Sonunda kendi bloğuma girebilmek güzel. Ortaokul yıllarımda, Şebnem İşigüzel'in bir kitabını almıştım,
sansürlüydü bazı cümleler. Üzeri siyah kaplıydı, o sırada 20 yaşında olan yazar, kitabının girişinde,
'' Demek kitabımı 2 yıl önce yazmış olsam,ben de okuyamayacaktım '' yazmıştı. Hiç unutmadım o cümleyi. Şu an kitabın adını hatırlamıyorum ama, o cümle hafızamda mıh gibi kazınmış..

Sansurun hala geçerli oldugu şu zamanda, içim buruk da olsa tüm olan bitenden, yine de olana saygı duymak, ölenlerin kaderini onurlandırmak, dünya annenin sarsılarak temizlediği eski enerjiyi farketmek anlarındayım..

Kazaya rıza gerekir derim ya bazen, hakikaten kazaya rıza gerekiyor biraz..

Dünya da, bizler de kendi nedenimize,aslımıza,özümüze doğru evrilirken, yepyeni ve parlak ve sevinçli olanı doğuran bir ana gibiyiz. Birlikte.

Sancısız doğum olmuyor, hiç bir bebek kana ve bir sürü beden sıvısına bulanmadan doğmuyor..

Kazaya rıza o vakit...